Uzun yıllar geçmesine rağmen unutulmaz eserleriyle her zaman adından söz ettiren Mimar Sinan'ın bugün ölüm yıldönümü.
Mimar Sinan, Kayseri’de 1490 senesinde dünyaya geldi. Osmanlı Devleti’nde Ermeni, Rum, Bulgar, Macar gibi farklı kökenlere sahip olan çok sayıda kişi çocukluğunda devşirme yöntemi ile eğitilir ve ardından devlette önemli olan memurluk görevlerine dahi getirilirlerdi. Mimar Sinan da devşirme olan bir çocuktu ve kendisi isteyerek 21 ya da 22 yaşında devşirildi ve İstanbul’da acemi ocağına alındı.
Yavuz Sultan Selim dönemindeyken devşirme biri olarak İstanbul’a getirildi ve diğer çocuklardan farklı olarak Mimar Sinan, mimarlığa özenerek vatanında bahçeler ve bağlarda suyolu yapıp kemerler oluşturmak istedi. Devrindeki en iyi ustaların elinde türbe, çeşme ve han inşalarında çalıştı. Ayrıca Mısır ve Çaldıran seferlerine katıldı. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yeniçeri olan Mimar Sinan, Rodos ile Belgrad savaşlarında atlı sekban oldu. Hatta Mohaç Meydan Muharebesi’nin ardından zenberekçibaşılığına kadar yükseldi. Çok fazla savaşa katılmış olan Mimar Sinan, Moldovya seferindeyken Prut nehrinin üzerine on üç günde kurmuş olduğu köprüyle Kanuni’nin takdirini kazandı ve katılmış olduğu seferlerde balkanlar, Viyana, İran, Irak, Mısır, Suriye ve Güney Avrupa gibi birçok yerde mimariyi inceleme fırsatı buldu.
Her açıdan çok farklı bir gözü olan ve eserlerini büyük bir ustalıkla inşa eden Mimar Sinan, mimarbaşı olmadan önce Halep’te bulunan Hüsreviye Külliyesi, İstanbul’da Haseki Külliyesi ve Gebze’de Çoban Mustafa Paşa Külliyesi gibi yapıları inşa etti. Mimarbaşı olduktan sonra ise Şehzadebaşı Camii ve Külliyesi, Süleymaniye ve Selimiye Camileri en dikkat çekici olan yapıları. Süleymaniye Camisi, İstanbul’daki en güzel eseri. Fakat Mimar Sinan’ın ustalık eseri, Selimiye Camisi. Mimar Sinan’ın toplamda ise 84 cami, 57 medrese, 53 mescit, 48 hamam, 8 köprü, 3 darüşşifa, 20 kervansaray, 17 imaret, 8 mahzen, 35 saray, 22 türbe, 7 darülkurrave 5 su yolu kemeri olmak üzere 364 eseri bulunuyor.
Mimar Sinan ya da bir başka deyişle Koca Sinan, kuşkusuz Türk mimarlık tarihindeki en büyük mimarlarından biri. Öyle ki yaptıkları hala daha kültürümüz açısından çok değerli. Ufak bir İstanbul turunda bile ne kadar önemli işler yaptığını anlayacağımız Mimar Sinan, bunca yıl geçmesine rağmen dünya tarihi açısından da Türkiye tarihi açısından da çok derin bir anlam ifade ediyor.
Bu büyük usta'ya öncelikle Allah'tan gani gani rahmet diler, bizlere bıraktığı muhteşem eserler için minnettarlığımızı sunarız.
Mimar Sinan, Kayseri’de 1490 senesinde dünyaya geldi. Osmanlı Devleti’nde Ermeni, Rum, Bulgar, Macar gibi farklı kökenlere sahip olan çok sayıda kişi çocukluğunda devşirme yöntemi ile eğitilir ve ardından devlette önemli olan memurluk görevlerine dahi getirilirlerdi. Mimar Sinan da devşirme olan bir çocuktu ve kendisi isteyerek 21 ya da 22 yaşında devşirildi ve İstanbul’da acemi ocağına alındı.
Yavuz Sultan Selim dönemindeyken devşirme biri olarak İstanbul’a getirildi ve diğer çocuklardan farklı olarak Mimar Sinan, mimarlığa özenerek vatanında bahçeler ve bağlarda suyolu yapıp kemerler oluşturmak istedi. Devrindeki en iyi ustaların elinde türbe, çeşme ve han inşalarında çalıştı. Ayrıca Mısır ve Çaldıran seferlerine katıldı. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yeniçeri olan Mimar Sinan, Rodos ile Belgrad savaşlarında atlı sekban oldu. Hatta Mohaç Meydan Muharebesi’nin ardından zenberekçibaşılığına kadar yükseldi. Çok fazla savaşa katılmış olan Mimar Sinan, Moldovya seferindeyken Prut nehrinin üzerine on üç günde kurmuş olduğu köprüyle Kanuni’nin takdirini kazandı ve katılmış olduğu seferlerde balkanlar, Viyana, İran, Irak, Mısır, Suriye ve Güney Avrupa gibi birçok yerde mimariyi inceleme fırsatı buldu.
Her açıdan çok farklı bir gözü olan ve eserlerini büyük bir ustalıkla inşa eden Mimar Sinan, mimarbaşı olmadan önce Halep’te bulunan Hüsreviye Külliyesi, İstanbul’da Haseki Külliyesi ve Gebze’de Çoban Mustafa Paşa Külliyesi gibi yapıları inşa etti. Mimarbaşı olduktan sonra ise Şehzadebaşı Camii ve Külliyesi, Süleymaniye ve Selimiye Camileri en dikkat çekici olan yapıları. Süleymaniye Camisi, İstanbul’daki en güzel eseri. Fakat Mimar Sinan’ın ustalık eseri, Selimiye Camisi. Mimar Sinan’ın toplamda ise 84 cami, 57 medrese, 53 mescit, 48 hamam, 8 köprü, 3 darüşşifa, 20 kervansaray, 17 imaret, 8 mahzen, 35 saray, 22 türbe, 7 darülkurrave 5 su yolu kemeri olmak üzere 364 eseri bulunuyor.
Mimar Sinan ya da bir başka deyişle Koca Sinan, kuşkusuz Türk mimarlık tarihindeki en büyük mimarlarından biri. Öyle ki yaptıkları hala daha kültürümüz açısından çok değerli. Ufak bir İstanbul turunda bile ne kadar önemli işler yaptığını anlayacağımız Mimar Sinan, bunca yıl geçmesine rağmen dünya tarihi açısından da Türkiye tarihi açısından da çok derin bir anlam ifade ediyor.
Bu büyük usta'ya öncelikle Allah'tan gani gani rahmet diler, bizlere bıraktığı muhteşem eserler için minnettarlığımızı sunarız.