- Daire
- Yargıtay 9. Hukuk
- Esas Numarası
- 2019/8231
- Karar Numarası
- 2020/532
- Karar Tarihi
- 16.01.2020
Somut uyuşmazlıkta; davacının iş akdi davalı işveren tarafından Twitter hesabında bölücü terör örgütü pkk lehine paylaşımlar yaptığı gerekçesiyle ve bu husus haklı neden gösterilerek feshedilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde iddia edildiği gibi terör örgütüne destek mahiyetinde paylaşımlar yapılmadığı veya söz konusu sosyal medya hesabının müvekkili davacıya ait olmadığı savunmasında bulunmaktan ziyade, müvekkili davacının sosyal medya paylaşımlarının özel hayata ilişkin olup, iş ile alakasının bulunmadığı, sosyal medya paylaşımlarının feshe dayanak alınamayacağını savunmuştur. Bilahare davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, söz konusu hesabın davacıya ait olmadığını, feshe konu paylaşımlarında davacı tarafından yapılmadığını savunmuştur. Söz konusu hesabın davacıya ait olup olmadığının tespiti ise, bozma sonrası yapılan bilirkişi incelemesine rağmen mümkün olmamıştır.
Sonuç itibariyle, feshe konu edilen sosyal medya paylaşımlarına ilişkin Twitter hesabının davacıya ait olduğu, bu paylaşımların davacı tarafından yapıldığı kesin olarak ortaya konulamamakla birlikte, yukarıda yer verilen dava dilekçesindeki açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde işverenin söz konusu paylaşımların davacıya ait olduğu hususunda şüphe duyup kaygılanması da makuldür. Taraflar arasındaki güven ilişkisinin bozulduğu, sarsıldığı açıktır. Bu durumda davalı işverence yapılan feshin haklı değil ancak geçerli nedene dayandığı kabul edilerek davanın reddi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde iddia edildiği gibi terör örgütüne destek mahiyetinde paylaşımlar yapılmadığı veya söz konusu sosyal medya hesabının müvekkili davacıya ait olmadığı savunmasında bulunmaktan ziyade, müvekkili davacının sosyal medya paylaşımlarının özel hayata ilişkin olup, iş ile alakasının bulunmadığı, sosyal medya paylaşımlarının feshe dayanak alınamayacağını savunmuştur. Bilahare davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, söz konusu hesabın davacıya ait olmadığını, feshe konu paylaşımlarında davacı tarafından yapılmadığını savunmuştur. Söz konusu hesabın davacıya ait olup olmadığının tespiti ise, bozma sonrası yapılan bilirkişi incelemesine rağmen mümkün olmamıştır.
Sonuç itibariyle, feshe konu edilen sosyal medya paylaşımlarına ilişkin Twitter hesabının davacıya ait olduğu, bu paylaşımların davacı tarafından yapıldığı kesin olarak ortaya konulamamakla birlikte, yukarıda yer verilen dava dilekçesindeki açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde işverenin söz konusu paylaşımların davacıya ait olduğu hususunda şüphe duyup kaygılanması da makuldür. Taraflar arasındaki güven ilişkisinin bozulduğu, sarsıldığı açıktır. Bu durumda davalı işverence yapılan feshin haklı değil ancak geçerli nedene dayandığı kabul edilerek davanın reddi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalıdır.