Türk Tarihinde Gerilemeyi Simgeleyen Antlaşma hangisidir, bu antlaşmanın imzalanma süreci nasıldır yazımızdan detayları inceleyebilirsiniz.

Türkler 16 yıldan beri Avusturyalılar, Lehliler, Venedikliler ve Ruslar’la savaş halindeydiler. Can ve mal kaybına sebep olan, ülke içinde anarşiyi hortlatan bu savaşların sona ermesini artık bütün taraflar arzu ediyordu. Yalnız Rusya, Türkler’den toprak koparmak için savaşı sürdürmek emelinde idi.

Türk Tarihinde Gerilemeyi Simgeleyen Antlaşma


Avusturyalılar, galibiyetle bitirdikleri bir savaştan sonra yapacakları barışın kendilerine çok yarar sağlayacağını biliyorlardı. Ayrıca Avrupa’da “Mukaddes İttifak“a girmeyen Fransa yeni ve güçlü bir devlet olarak ortaya çıkmış, komşularını tehdit etmekte, tedirgin etmekteydi. Türkler’in toparlanıp tekrar saldırmaları ve hele zafer kazanmaları Avusturya’yı, kazandığı her şeyi kaybettirecek bir duruma düşürebilirdi.

Türk Tarihinde Gerilemeyi Simgeleyen Antlaşma


Nitekim Türk padişahı savaş istiyor, onu ançak çevresi frenliyordu. Padişah düşmandan değil, yeniçerilerin bozulmuş olmasından yılgındı. Yeniçeriler artık Türk ordusunun vurucu kuvveti değil, yıkıcı kuvveti haline gelmişlerdi. Bu yüzden barış görüşmelerine razı oldu.

Müttefikler barış konferansı için sırasiyle Viyana, Debrecen, Segedin ve Salankamen’i teklif ettiler. Osmanlı Devleti bunların hiçbirini kabul etmedi. Sonunda barış konferansının Belgrad’ın 65 kilometre kuzeybatısında bulunan Karlofça kasabasında yapılması taraflarca kabul edildi. Uzun süren müzakerelerden sonra nihayet 26 Ocak 1699 günü, Karlofça’da barış antlaşması imzalandı.

Karlofça Barış Antlaşması​

Bu barışla yaklaşık 16 yıldır devam eden savaş sona eriyor, fakat Osmanlı Devleti için duraklama devri sona ermiş, gerileme dönemi başlamış oluyordu. Karlofça Barış Antlaşması 20 maddeden ibaretti ve başlıca hükümleri şunlardı:
  • Bütün Macaristan, Slovenya ve Transilvanya Avusturya’ya bırakılacaktır; Hırvatistan Avusturya’da, Bosna Osmanlı Devleti’nde kalacaktır. Budin eyaletinin yalnız Semendire sancağı Türkler’in olacaktır. Buna göre Belgrad Türkler’in bir sınır şehri haline geliyor, başka bir deyişle Türk sınırları bu şehre kadar geriliyordu.
  • Venedikliler de kârlı çıkıyordu: Mora Yarımadası, Cerigo, Cerigotto, Hidra, Salamin, Ayamavri adaları ile Dalmaçya’nın bir kısmı onlara bırakılıyordu.
  • Lehistan’a bırakılan yerler şunlardı: Podolya, Galiçya’nın Türk kesimi, Kamaniçe Kalesi ve Ukrayna’daki bazı topraklar. Dniester (Turla) Nehri Osmanlı Devleti ile Lehistan sınırını çizecekti.
Türk Tarihinde Gerilemeyi Simgeleyen Antlaşma


Rusya bu barışı imzalamıyor, ancak iki yıllık bir ateşkese razı oluyordu. Birbuçuk yıl sonra Ruslar’la yapılan ayrı bir antlaşmaya göre de Azak ve çevresi onlara bırakılıyordu. Ruslar’ın zaptettikleri dört kale ise yıkılarak Türkler’e teslim edilecekti. Rusya ayrıca o tarihe kadar Kırım Hanlığı’na verdiği yıllık vergiden kurtuluyordu.

Ruslar’ın Karadeniz’e inmelerini kolaylaştıracak bütün talepleri reddedildi. Padişah II. Mustafa “Ruslar’a sarayımın içine bırakırım da, Karadeniz’de dolaşmalarına asla izin-vermem” demişti.

Türk Tarihinde Gerilemeyi Simgeleyen Antlaşma ile Avrupa'dan geri çekilme sürecimiz, sarı saçlı mavi gözlü bir Türk sayesinde sona erdirilmiştir.

Kaynak : Refik Özdek – Türklerin Altın Kitabı
 

Çevrimiçi Üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

Yeni Kaynaklar

Geri
Üst Alt